Başarı hikayeleri

TUĞÇE, ENGİN, TUNA VE TEOMAN

Merhaba! Biz Tuğçe ve Engin, oğullarımız Tuna ve Teoman ile birlikte Almanya’da yaşıyoruz. Hikâyemiz, ikimizin de Erasmus için Almanya’ya tek başımıza gelmesiyle başladı. Türkiye’de aynı şehirde yaşamamıza rağmen yollarımız burada kesişti. Erasmus sonrası Türkiye’ye dönmeyi planlıyorduk, ancak ailemize katılan minik birey rotamızı Almanya’ya çevirdi.

Engin bir firmada makine mühendisi olarak çalışıyor. Ben, ilk olarak Bauhaus Üniversitesi’nin MINT-Brücke projesine katıldım, bu sayede dil bariyerini aştım ve adaptasyon sürecim hızlandı. Ardından Erfurt’ta kadın danışma merkezinde çalıştım ve bu süreçte ikinci çocuğumuz dünyaya geldi.

Yaklaşık bir yıldır Weimar’da bir meslek okulunda görev yapıyorum, ayrıca haftada bir gün VHS’de yoga dersi vererek hem Almanca pratiği yapıyor hem de topluma daha çok entegre oluyorum.

Ülke değiştirmek kolay değil; emek, sabır ve doğru destek gerekiyor. Ama ne demiş Almanlar: “Kein Fleiß, kein Preis!” (Emek yoksa, ödül de yok!)

Dileriz ki bu yolculuk herkes için bir zorunluluk değil, bilinçli bir tercih olur. Ve evet, Thüringen ilk başta soğuk ama zamanla gerçekten ısınıyorsunuz!

  • Ela, Ömer ve Renas

    Merhaba, ben Ela. Eşim Ömer ve oğlumuz Renas ile birlikte 1,5 yıldır Almanya'da yaşıyoruz. Şu anda hemşirelik alanında bir hastanede Ausbildung yapıyorum. Eşim ve oğlum, aile birleşimi vizesiyle benimle birlikte geldiler. Eşim buraya geldikten sonra hızla iş buldu ve çalışmaya başladı. Oğlumuz ise hastanenin kreşine gidiyor.

    Bad Berka'yı çok seviyoruz! Küçük ama ihtiyacımız olan her şeyi bulabildiğimiz, çocukla yaşamak için harika bir yer. Burası sakin, yeşil ve çok güzel parklara sahip. Özellikle yaz aylarında yaşaması çok keyifli bir şehir.

    Hastanede birçok farklı milletten doktor ve hemşire çalışıyor. Bu nedenle yerel halkın yabancılara karşı daha açık ve alışık olması bizim için büyük bir avantaj oldu. Burada kendimizi güvende ve ait hissediyoruz.

  • Merve, Güray, Uzay ve Ali

    2024 Ocak ayında başlayan göç sürecimiz, 16 Temmuz’da Weimar’a varmamızla yeni bir döneme girdi. Bu kadar hızlı ilerleyen süreç, doğru bir karar verdiğimize dair inancımızı pekiştirdi. Korkularımız ve belirsizliklerimiz vardı, ancak umudumuz her zaman ağır bastı.

    Bu kararı verirken en büyük motivasyonumuz çocuklarımızın geleceğiydi. Onların daha iyi bir eğitim almasını, farklı kültürler tanımasını ve seçim yaparak ilerleyebilmesini istedik. Adaptasyon süreci elbette kolay olmadı, ancak çocukların uyum sağlama gücü gerçekten şaşırtıcı. Okul yönetiminin desteği ve rehberliği sayesinde endişelerimiz zamanla azaldı.

    Yetişkinler içinse, adaptasyon sürecini yönetirken iş hayatı ve bürokratik işlemleri yürütmek zorlayıcı olabiliyor. Ancak, sabırlı ve planlı olmak işleri kolaylaştırıyor. Zorluklarına rağmen, bu yolculuğun her anı öğretici ve değerliydi.

    Kolay değil ama her yeni başlangıç, beraberinde büyük fırsatlar getiriyor. Yola çıkan, çıkmayı düşünen herkese kolaylıklar dileriz!

  • Sevgi

    Merhaba, ben Sevgi. 1.5 yıldır Almanyadayım. Buraya doktora eğitimim sürecinde de üzerinde çalıştığım beyin yaşlanması konusunda ileri düzeyde araştırmalar yapmak üzere geldim ve Jena’da yaşıyorum.

    Özellikle çalıştığım enstitüdeki ve genel olarak Jena’daki bu uluslararası ortamı çok seviyorum. Bu ortam Jena’yı bilimsel açıdan gelişime çok açık bir yer haline getiriyor.

    Küçük, sakin ve huzurlu bir şehir ve doğası çok güzel. Ancak özellikle çeşitli üniversiteler ve enstitülerin burada bulunması sebebiyle genç ve kalifiye nufüsun yüksek olması, her alandan çok çeşitli bir çevrem olmasını sağladı. Enstitümün uluslararası çalışanları için sağladığı asistanlıklar sayesinde buradaki bürokratik işlerin görece daha kolay şekilde üstesinden gelebildim. Bazen yorucu olabiliyor ama yolda olmayı sevmek bu tarz pürüzleri katlanılabilir kılıyor. Hedeflerinize ulaşabildiğiniz keyifli yolculuklar dilerim!